Kullanılan cihazın modeline göre isimleri lazer assisted liposuction, smartlipo veya slimlipo olarak değişen bu operasyon tekniği temelde cilt altı yağ dokusunun lazer yardımıyla eritilmesi ve vücut dışına alınması işlemidir. Yağ dokusu pürüzsüz ve homojen bir yapıya sahip olmadığı için klasik liposuction tekniği, operasyon sonrası dalgalanma, çöküntüler ve tepecikler oluşması gibi bir riske sahiptir. Lazer yardımıyla yağ dokusunun eritilerek sıvı hale getirilmesi bu riskleri ortadan kaldırır.
Cilt altı yağ dokusunun inatçı olduğu, spor veya diyet ile yok edilemediği bölgelerde, vücut hatlarını düzeltmek, daha orantılı ve optimal bir görünüm sağlamak amacıyla bu operasyon uygulanabilir. Lazer lipoliz kesinlikle bir kilo azaltma operasyonu değildir.
Klasik liposuction operasyonları genel anlamda daha travmatik ve sonuçları bakımından düzensizlik geliştirme riski daha fazla olan işlemlerdir. Ameliyat sonrası dönemde ağrı , şişme , morarma liposuction sonrası nispeten daha fazla olur. Lipoliz, lazer yardımıyla yağ dokusunu kontrollü bir şekilde eritip, sıvılaşmış yağı dışarı alma işlemidir. Yağ dokusu ve cilt arasındaki ilişkiyi çok fazla bozmadığı için cilt üzerinde dalgalanmalara neden olmaz. Lazer lipolizin diğer tüm yağ dokusu uzaklaştırma ameliyatlarına en önemli üstünlüğü ise yağ dokusunu uzaklaştırdıktan sonra deri altı dokusunda oluşturduğu kontrollü hasara bağlı gerginleşme etkisidir. Deri, kapasitesinin en üst seviyesinde gerginleşir, sarkma, gevşeme gibi liposuction sonrası insanları en fazla üzen komplikasyonlar böylece azaltılmış olur.
Lazer lipoliz operasyonları için kas iskelet sisteminin ve cilt altı yağ dokusunun gelişimini tamamlamış olması tercih edilir. Bu nedenle operasyon için uygun zaman ergenlik döneminden sonra olmalıdır.
Lazer lipoliz bir kilo verme ameliyatı değildir. Eğer kişinin 15kg ve üzerinde bir kilo verme planı varsa operasyonu bu dönemden sonra planlaması önerilir. Lazer lipoliz ile belirli bölgelerden alınacak yağ miktarı ve sonrasında derinin gerilerek yerine oturtulması planı, böyle yüksek kilo kayıpları sonrasında bozulacak ve ameliyat sonuçları değişecektir. Dolayısıyla bu gibi durumlarda, kilo verme periyodu tamamlandıktan sonra lazer lipoliz yapılması mantıklı olacaktır.
Lazer lipoliz ile aynı seansta çok fazla alanda işlem yapılamaz. Dolayısıyla lazer lipoliz ile onlarca kg yağ dokusunun uzaklaştırılacağı düşünülmemelidir. Aslına bakılırsa herhangi bir operasyon ile onlarca kg yağın alınması, saatler süren işlemlerin yapılması çok riskli ve hayati komplikasyonları olabilecek bir tercih olur. Bu sebeple lazer lipoliz sadece vücut kontörlerinin düzeltilmesi amacıyla yapılan çok kısa, konforlu, hastanın hemen evine ve günlük yaşamına dönebildiği bir operasyondur.
Yağ dokusu uzaklaştırma operasyonları sonrası ciltte dalgalanma çok sık karşılaşılan bir komplikasyondur. Tüm insanlarda yağ dokusu löbüler ve düzensiz bir yapıdadır. Bu nedenle özellikle klasik liposuction gibi çelik kalın kanüllerin kullanıldığı operasyonlarda yağ dokusunda oluşturulabilecek düzensizlikler, deride girinti çıkıntılar ve dalgalanma gibi son derece çirkin ve tedavisi mümkün olmayan bir komplikasyon bırakabilir. Lazer lipoliz, yağ dokusunun eritilerek alınması ve sonrasında da derinin alt tabakalardan ısıtılarak gerginleştirilmesi prensibine dayalı bir işlem olduğundan düzensizlik yaratma riski oldukça düşüktür.
Vücut hatlarını ve kontürlerini bozan, bölgesel yağ dokusu alındıktan sonra, yeniden aşırı kilo alınmazsa işlem uygulanan bölgede yağlanma beklenmez. Kilo alınması halinde de tüm vücut orantılı bir şekilde cilt altı yağ dokusunu arttıracağından, hastanın önceki şikayetlerinin ( orantısız kilo alımı, dengesiz ve çirkin görünüm ) tekrarlaması imkansızdır.