Meme küçültme ve meme dikleştirme, hastaya özel olması gereken bir operasyondur. Meme küçültme aynı zamanda boyun ve sırt ağrılarına ve belki ilerde omurga deformitelerine, fıtıklara neden olabilecek rahatsızlıkların önlenmesi açısından çok önemli bir operasyondur. Memelerin ağırlığı zaman içerisinde boyun ve bel fıtıklarına, kollardaki ve ellerdeki güç kaybına kadar ilerleyen sinir hasarlarına, omuzlarda çökmelere neden olacaktır. Tabi bunların düzeltilmesi çok daha zor ve maliyetli operasyonlar gerektirecektir. Meme küçültme ve/veya dikleştirme işlemi estetik bir ameliyat değil, anatomik ve medikal bir zorunluluktur, aciliyeti vardır.
Belirli teknikler operasyonun temelini oluştursa da hemen hemen her hastada kesinlikle küçük de olsa bir kişiselleştirme gerekir. Meme dikleştirme ve küçültme operasyonları teknik olarak birbirlerine çok benzerlik gösterir. Basitçe, meme dokusu ve cildinden orantılı olarak çıkarılacak dilimler sonrasında memeyi dikleştirmek, doğal ve simetrik bir görünüm sağlayarak sabitlemek şeklinde özetlenebilir.
Bu operasyonun planlanması için ergenlik bitimini beklemek doğru olacaktır. Büyüme hızının azalmış olduğu, meme dokusunun ve yağ dağılımının nispeten stabil olduğu puberte sonrası dönem seçilmelidir. Ameliyat genel anestezi altında gerçekleştirildiği ve ameliyat sonrası direnleriniz olacağı için hastanede 1 gece kalmanız önerilmektedir.
Operasyonun tekniğine göre değişmekle birlikte meme başı çevresinde ve meme altında dik bir şekilde izler olabilir. Operasyonda çıkarılan doku ve cilt meme büyüklüğüne göre planlanır, bu da iz uzunluğunu değiştirir. Günümüzde cerrahi skarlar için çok çeşitli ve etkili enstrümanlara sahibiz. Bunlar sayesinde izler haftalar içinde belirsizleştirilebilir.
Meme küçültme ve dikleştirme operasyonlarından en sık sorulan sorulardan biri de süt kanallarının zarar görüp görmediğidir. Evet, belli bir oranda süt bezi ve süt kanalı bu işlem esnasında hasar görür ama %70 oranında sağlam kalır ve süt verilmesinde hiçbir sakınca olmaz.
Ameliyatta çıkarılacak doku miktarı ve dolayısıyla memenin operasyon sonrası şekli, büyüklüğü anatomik yapılar ve hastanın fiziğine göre belirlenir. Bedensel oranlar gözetilerek en diri form elde edilmeye çalışılır. Beklentilerin gerçekçi olması adına operasyon öncesinde çok detaylı bir muayene şarttır.
Memelerde yapılan operasyonlarda en merak edilen meme ucu his kaybı yaşanıp yaşanmadığıdır. %20 gibi bir oranda meme ucu hassasiyet kaybı olabilir ama hemen hemen tamamında bu his kaybı aylar içerisinde düzelir.
Operasyon sonrası spor en 1 ay süreyle yapılamaz. Ağır sporlar, yüzme, kol ve omuzu çalıştıran hareketlerden ise 3 ay süreyle uzak durulmalıdır.